Son yıllarda, dünya genelinde yaşlanan nüfusun etkisiyle Alzheimer hastalığı, giderek daha fazla dikkat çekmektedir. Nöroloji uzmanı profesör, Alzheimer'a neden olan alışkanlıkları ve bu hastalığın önlenmesinde alınabilecek tedbirleri meraklılarıyla paylaştı. Yapılan araştırmalar, günlük yaşamda yaptığımız bazı basit alışkanlıkların, beyin sağlığını doğrudan etkileyebileceğini göstermektedir. Peki, bu alışkanlıklar neler? İşte detaylar.
Nöroloji uzmanı, Alzheimer hastalığı üzerinde yapılan araştırmaların, bazı alışkanlıkların bu hastalığın gelişimine katkıda bulunduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Özellikle fiziksel hareketsizlik, sağlıksız beslenme, sosyal izolasyon ve zihinsel aktivite eksikliği gibi durumların, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların riskini artırdığını vurguladı. Bugüne kadar elde edilen veriler, bu alışkanlıkların bir araya gelmesi durumunda, hastalığın ortaya çıkma ihtimalinin katlanarak arttığını göstermektedir.
Özellikle fiziksel hareketsizlik, beyin sağlığını olumsuz yönde etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Hareket etmemek, kan akışını yavaşlatır ve beyin hücrelerinin yeterli oksijen almasını engelleyebilir. Bunun sonucu olarak, hafıza ve zihinsel fonksiyonlar zamanla zayıflayabilir. Uzman, haftada en az üç gün düzenli egzersiz yapmanın, hem fiziksel sağlığı koruduğunu hem de zihinsel sağlığı desteklediğini açıkladı.
Yetersiz ve dengesiz beslenme de Alzheimer riskiyle doğrudan bağlantılıdır. Uzman, özellikle işlenmiş gıdalar, şeker oranı yüksek yiyecekler ve aşırı yağlı besinlerin, beyin sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yarattığına dikkat çekti. Sağlıklı bir beslenme düzeninin benimsenmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar ve lif açısından zengin besinler, beyin sağlığını destekleyen üst düzey besin maddeleridir. Uzman, Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme düzenlerinin, Alzheimer'ı önleme konusunda faydalı olabileceğini ifade etti.
Sosyal izolasyonun da beyin sağlığı üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu belirten uzman, insan ilişkilerinin ve sosyal etkileşimin, zihinsel sağlığı canlı tutmanın anahtarları arasında yer aldığını vurguladı. Aile, arkadaşlar ve topluluklarla iletişimde kalmanın, Alzheimer riskini azaltma konusunda önemli bir rol oynadığını söyledi. Yapılan çalışmalar, sosyal etkileşimin zihinsel aktiviteleri artırdığı ve bilişsel gerilemeyi azalttığını göstermektedir.
Zihinsel aktivite eksikliği ise, beyin hücrelerinin aktif kalmadığı durumları ifade eder. Bu nedenle, yapay zeka ve teknoloji döneminde bile, kitap okumak, bulmacalar çözmek, müzik aleti çalmak veya yeni diller öğrenmek gibi zihinsel becerileri geliştirici aktiviteler yapmanın oldukça önemli olduğunu belirtti. Bu tür faaliyetlerin, beyin sağlığını destekleyen ve hafızayı güçlendiren önemli araçlar olduğunu ifade etti.
Alzheimer'ı önlemek adına gelinen nokta, beslenme, fiziksel aktivite ve sosyal etkileşimi artırmanın yanı sıra, stres yönetimini de ön plana çıkarıyor. Uzman, stresin tüm bedensel fonksiyonlar üzerinde olumsuz etkiler yaratarak, bu hastalığın gelişiminde rol oynayabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Meditasyon, yoga veya doğanın tadını çıkararak rahatlama yöntemleri, stresi azaltmak için etkili stratejiler arasında sıralanabilir.
Nöroloji uzmanı, bu alışkanlıkları hayatınıza entegre etmek için atılacak küçük ama önemli adımların, uzun vadede büyük faydalar sağlayabileceğini ifade etti. "Sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirmek için bugünden itibaren bu alışkanlıkları benimsemek kritik önem taşıyor" diyerek her bireyin kendi sağlık sorumluluğunu alması gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Alzheimer hastalığı hakkında sahip olduğumuz bilgi, bu hastalığın önlenmesine yönelik nelerin yapılabileceğine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Bilincin artırılması ve doğru alışkanlıkların geliştirilmesi, hem bireylerin hem de toplumların sağlığı açısından kritik bir rol oynamaktadır. Unutulmamalıdır ki, sağlık bir bütündür ve zihinsel ve bedensel sağlığın birlikte ele alınması, gelecekte Alzheimer gibi hastalıkların riskini azaltma konusunda en etkili yol olacaktır.