Son yıllarda Türkiye'de yaşanan FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) soruşturmalarının ardından, bu yapılanma isminin arkasına sığınarak milyonlarca lira dolandırıcılık olaylarının arttığı bildirilmektedir. FETÖ suçlamalarının yanı sıra; sahte belgeler, yanıltıcı açıklamalar ve sosyal medya manipülasyonları ile birlikte sürdürülen dolandırıcılık faaliyetleri, bireyleri ve kurumları ciddi anlamda zarara uğratmaktadır.
Dolandırıcılar, FETÖ terimini kullanarak insanlarda bir korku ve endişe yaratmanın peşindeler. Özellikle sorunlu bir dönemde olan bazı kişiler, bu tür dolandırıcılıklara karşı duyarsız hale gelmekte ve kolayca hedef haline gelmektedir. Bu dolandırıcılar, genellikle sahte kimlikler ve belgelerle insanları ikna etmeye çalışmakta, kurbanların korku ve kaygılarını fırsata çevirmektedirler. Örneğin; bazı dolandırıcılar, şahısları FETÖ ile ilişkilendirmekle tehdit ederek ya da resmi kurumlardan geldiklerini iddia ederek para talep etmektedir. Böyle bir durumda kişinin olayın gerçekliğini sorgulamadan panikleyip hemen itaat etmesi sağlanmaktadır.
FETÖ uyarlaması yapılan dolandırıcılık faaliyetleri genellikle birkaç farklı yöntemle sürdürülmektedir. İlk olarak, sosyal medya platformları üzerinden tanıdıklar aracılığıyla dolandırıcılık teklifleri yapılmakta, bu da insanların güvenini kazanmak adına etkili bir yol olarak öne çıkmaktadır. İkinci olarak, dolandırıcılar, sahte telefon numaraları ve e-posta adresleri kullanarak kişilere ulaşmakta ve kendilerini resmi bir kuruluşun çalışanı olarak tanıtmaktadırlar. Bu tür durumlarda, dolandırıcılar genellikle belirli bir aciliyet duygusu yaratarak mağdurların dikkatsizliklerini üzerlerine çekmeyi başarmaktadır.
Dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan yöntemler sadece sanal alanda sınırlı kalmamaktadır. Bazı dolandırıcılar, yüz yüze görüşmelerle insanları kandırarak FETÖ ile ilişkili olduklarını, bu durumu düzeltmek için ise belli bir miktarda paraya ihtiyaç duyduklarını iddia etmektedirler. Bu tür dolandırıcılıklara maruz kalmamak için, bireylerin kendilerine ulaşan her türlü iletişimi dikkatle değerlendirmeleri ve resmi bir kuruluştan gelen iletişimleri doğrulamaları önem arz etmektedir.
Bu bağlamda, dolandırıcılık kurbanlarının anlatımları, yaşananların boyutunu gözler önüne sermektedir. Birçok insan, FETÖ ile ilişkilendirilme korkusuyla dolandırıcıların tuzağına düşmekte ve bunun sonucunda büyük maddi kayıplar yaşamaktadır. Özellikle yaşlı bireyler ve teknoloji ile arası olmayan kişilerin bu tür dolandırıcılıklara maruz kalma oranı oldukça yüksektir. Bu nedenle, toplumsal farkındalığın artırılması ve insanların bu tür dolandırıcılıklara karşı bilinçlendirilmeleri oldukça kritik bir noktadadır.
Devletin, bu tür dolandırıcılık faaliyetlerine karşı yürüttüğü mücadelelerin yanı sıra, özel sektörün ve sosyal medyanın da sorumluluk alması gerekmektedir. Bu alanda, siber güvenlik uzmanlarının ve avukatların çalışmaları önemli bir rol oynamaktadır. Bilinçli bir toplum oluşturmak için, bireylerin bilgi ve strateji paylaşımı yapabilecekleri platformların oluşturulması oldukça önemlidir. Ayrıca, dolandırıcılık vakalarının arttığı iş yerlerinde ve topluluklarda eğitim seminerlerinin düzenlenmesi, bireylerin karşılaşabilecekleri dolandırıcılık yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayacaktır.
Sonuç olarak, FETÖ ismiyle anılarak yapılan dolandırıcılık faaliyetleri, bireylerin ve toplumun güvenliğini tehdit eden bir olgu haline gelmiştir. Bu tür dolandırıcılıklara maruz kalan kişilerin durumları, sosyal medya ve haber platformları aracılığıyla kamuoyuna aktarılmalı, yaşananlar hakkında toplumsal farkındalığın artırılması gerektiği unutulmamalıdır. Her bireyin dikkatli ve bilinçli bir şekilde hareket etmesi, dolandırıcıların tuzaklarına düşmemesi için bir ön şart olmalıdır. Korku ve kaygıları manipüle eden bu tür dolandırıcılıklara karşı her zaman dikkatli olmak, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur.