Van Gölü’nün su seviyesinin düşmesi, göl altında yüzyıllardır gizlenen tarihî kalıntıların ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle göl çevresindeki tarihi yapılar ve izler, gölün çekilmesiyle birlikte gün yüzüne çıkarak arkeologlar ve tarih meraklıları için bir keşif alanı haline geldi. Van Gölü’nün altında binlerce yıllık yerleşimlere, kalelere ve çeşitli yapılara ait kalıntılar olduğu biliniyor; ancak su seviyesindeki düşüş sayesinde bu yapılar ilk kez detaylı olarak incelenme fırsatı buldu.
Van Gölü çevresindeki yerleşim yerleri, Urartu Krallığı dönemine kadar uzanan bir tarihe sahip. Son çekilme ile birlikte, bazı antik yol izleri, yerleşim kalıntıları ve kayalara oyulmuş yapılar görünür hale geldi. Arkeologlar, bu kalıntıların bölgenin geçmişine dair önemli ipuçları taşıdığını ve Urartu dönemine ait eserlerin yanı sıra farklı dönemlerden kalıntıların da keşfedilebileceğini belirtiyor. Bu tarihi miras, bölgenin kültürel zenginliğini daha iyi anlamaya katkı sunarken, geçmiş medeniyetlerin su kaynaklarını nasıl kullandığına dair ipuçları da veriyor.
Yetkililer, ortaya çıkan kalıntıların korunması ve incelemelerin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için Van Gölü çevresinde arkeolojik çalışmalara hız kazandırdı. Arkeologlar, bölgenin korunması ve bu kıymetli tarihî kalıntıların gelecek nesillere aktarılması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Van Gölü'nün çekilmesiyle ortaya çıkan bu tarih, hem bilim dünyasında hem de bölge halkı arasında büyük bir ilgi uyandırdı.